Bel Ağrılarında Risk Faktörleri

Bel Ağrılarında Risk Faktörleri , Belin sağlıklı kalması için harekete ihtiyaç vardır. Omurganın beslenmesinde, esnek kalmasında ve dayanıklılığının sağlanmasında hareket esastır. Uygun pozisyonda yapılmayan küçük bir hareket bile beli zorlarken, kurallarına uygun yapılan büyük zorlanmalar bele zarar vermeyebilir.

Bel ağrısını önleme ve bel ağrılarından korunma bir bilgilenme ve eğitim işidir. Kişilerin bellerini tanımaları, belin hangi hareketle ne kadar zorlanacağını bilmeleri, bel ağrısına yol açan risk faktörlerini, egzersizlerin ağrıda nasıl etkili olduklarını, günlük hayatta ağrıdan nasıl korunabileceğini öğrenmeleri, uzun vadede ise bel ağrısına rağmen günlük hayata nasıl devam edebileceğini anlamaları gereklidir.

Bel ağrısından korunmada birinci basamak; bel ağrısına yol açabilecek risk faktörlerinin bilinmesi ve bunların ortadan kaldırılması veya en alt düzeye indirilmesidir.

Meslekle ilgili risk faktörleri

  • Ağır fiziksel aktivite ve ağır kaldırma gerektiren meslekler
  • Devamlı öne eğilme, eğilerek dönme veya dönerek öne eğilme gerektiren meslekler
  • Araba, otobüs, kamyon, iş makinası kullanma gibi vücudu devamlı titreşime maruz bırakan meslekler
  • Aynı pozisyonda uzun süre durmayı gerektiren meslekler.

Ağırlık kaldırma; özellikle dizler düz durumda iken ağır kaldırma potansiyel bir risk faktörüdür. Cisimlerin dengesiz olarak kaldırılması, tek elle kaldırma gibi hareketler bel ağrısı riskini artırır.

Uzun süre ayakta durma veya oturmayı gerektiren mesleklerde ise bel kaslarında artan gerilim veya yorgunluk hem disk hernisi sıklığını artırmakta hem de kas ağrılarının (miyofasial ağrılar) dan kaynaklanan bel ağrılarına yol açmaktadır.

Sportif aktivitelerle ilgili risk faktörleri

Amatörce yapılan sporların bel ağrısında, risk faktörü oluşturmadığı tespit edilmiştir. Buna karşın futbol, halter, kürek, güreş gibi sporlarda bel ağrısı sıklığı artmaktadır.

Kişisel risk faktörleri

  • Yaş : yaş arttıkça bel ağrısı riski artar.
  • Cins
  • Duruş bozuklukları
  • Vücut ölçüleri : uzun boy ve kilolu olmak
  • Kas gücü zayıflıkları
  • Fiziksel uyum bozuklukları
  • Omurganın yapısı : iri kemiklilerde stenoz ve artroz ince kemiklilerde osteoporoz
  • Sigara içme alışkanlığının olması
  • Genetik faktörler

Bu faktörlerden boy uzunluğu, kilo ve vücut yapısı ile bel ağrısı arasında güçlü bir ilişki yoktur. Yaşla bel ağrısı arasında en güçlü ilşki 40-60 yaş grubundadır ve kadınlarda yaşlanma ile bel ağrısı sıklığı artmaktadır. Buna karşın disk ameliyatları erkeklerde en fazla 40 yaşlarında ve kadınlardan iki kat fazla olarak yapılmaktadır. Kronik bel ağrılı hastalarda karın ve bel kaslarında güç kaybı sıklıkla görülmektedir. Bu olay bel ağrısına bağlı olarak gelişir.

Buna karşın bel ve sırt kaslarında güç azalması özellikle sanayi kesiminde çalışanlarda bir risk faktörüdür. Fiziksel uyum bozukluğu ise bel ağrısının ortaya çıkmasından çok, bel ağrılı hastanın iyileşmesini geciktirir. Çok sigara içenlerde bel ağrısı daha sıktır. Sigaranın etkileri sık öksürme ile disk içi basıncın artışı, sağlıksız yaşam tarzı ve osteoporoza (kemik zayıflaması) bağlanmıştır. Sigara; diskin beslenmesini bozarak onu dış etkenlere karşı daha hassas hale getirir.

Psikolojik risk faktörleri

İşinden memnun olmama, yaptığı işin karşılığını görememe veya takdir edilmeme gibi durumlar bel ağrısında risk faktörleri arasında sayılmaktadır. Psikolojik stres nedeni ile dikkati toplayamama özellikle sanayide iş kazalarından oluşan bel ağrılarına yol açmaktadır.

Hipokondriazis (bedeniyle aşırı meşgul olma), depresyon ve anksiyete gibi psikolojik bozuklukların bel ağrısının nedeni değil, sonuçları olduğu sanılmaktadır. Stres ve anksiyete bel ve boyun kaslarında spazma (kasılma) yol açarak disklerin baskı altında kalmasına ve beslenmelerinin bozulmasına, aynı zamanda miyofasial ağrılara yol açmaktadır.